• İletişime Geçin
  • merhaba@mediarubic.com
sosyal medya

Kurumsal Eğitimde İnteraktif Video Kullanmanın 6 Faydası

Kurumsal Eğitimde İnteraktif Video Kullanmanın 6 Faydası

Mükemmel tasarımın ve yüksek üretim değerinin e-öğrenmeyi daha erişilebilir, etkili ve eğlenceli hale getirmede büyük ölçüde yardımcı olabileceğine inanıyoruz.

Kurumsal Eğitimde İnteraktif Videolar: İnteraktif Videolar Eğitmenlerin Yerini Alabilir mi?

Dijital teknoloji her geçen gün dünyamızın daha büyük bir parçası haline geliyor. Hayatımızın her alanında bir şeyler yapma şeklimizi yavaş ama emin adımlarla değiştiriyor. Eğitim de bu dijitalleşmenin yaşandığı alanlardan birisi. E-öğrenme yıllardır ticari kullanımda olan bir yaklaşım. Ancak e-öğrenmenin tam potansiyeline erişmesi için hala zamana ihtiyacı var. Bunun nedeni kullanıcı etkileşimini ve katılımını kısıtlayan teknik sınırlamalardır. Kullanıcılar, artık sıkıcı ve monoton olan ‘next, click, next’ benzeri eğitim çözümlerinden bunalmış durumda. E-öğrenme, kurumsal eğitimde etkileşimli videolar kullanarak artık yeni bir seviyeye ulaştı. Hepimiz şu deyişi duymuşuzdur:

“Bir resim bin kelimeye bedeldir.”

Çoğu video genellikle saniyede 24 kareden oluşur. Yani video aracılığıyla bilgi aktarmanın faydaları açıktır. Fakat bu faydalar, eğitmen liderliğindeki eğitimle karşılaştırdığımızda hala yetersizdir. Eksik olan ilk bileşen, eski bir Çin atasözünde bulunabilir:

“Söylersen unuturum. Gösterirsen hatırlarım. Yaparsam öğrenirim.”

Kurumsal Eğitimde İnteraktif Videoların Avantajları

1. Etkileşim

Çevrimiçi kurslar e-öğrenme uzmanları için stres kaynağıydı, çünkü kullanıcıların bilgilerini uygulamaya çalıştıkları canlı eğitimlerle karşılaştırıldığında çok pasif kalıyordu. Artık teknoloji sayesinde HTML5’te oluşturulan ve çift yönlü iletişim sunan interaktif videolar üretebiliyoruz. Bu sayede kullanıcılar gördüklerine tepki vermiyor ve basit gözlemcilerden fazlası oluyor.

2. Dallanan Senaryolar

Geri bildirim, e-öğrenmede eksik olan ikinci bileşendir. Dallanma senaryoları oluşturarak kullanıcıya neyi, neden yanlış yaptığını ve bunun nasıl düzeltileceğini söyleyebiliriz. Eğitim, kullanıcılara doğrudan “oraya git – bunu yap” demek yerine doğru yönde yönlendirerek bir eğitmen gibi davranır. Hatalar farklılık gösterdiği için kullanıcılar daha kişiselleştirilmiş içerik alırlar.

3. Farklı Senaryolar

Teknolojinin sadece eğitmeni taklit etmeye çalıştığı yanılgısını yenmek için, geleneksel eğitime kıyasla geliştirilmiş ek bir yetenek sunmak gerek. Örnek olarak, kullanıcılarımıza sunmak istediğimiz bir satış senaryosunu ele alalım. İnteraktif videolarla, onlara farklı durumlarda aynı konuşmayı gösterebiliriz. Kullanıcılar hem satış elemanının hem de alıcının rollerini oynayabilir. Her iki tarafın düşüncelerini anlayabilir ve deneyimleyebilirler, bu da her iki roldeki performanslarını artırır. Bu yöntemi kullanıcıların diğer tarafla empati kurmasını istediğimizde veya sahip oldukları yanlış anlamayı kırmak istediğimizde kullanırız.

4. Mikro öğrenme

E-öğrenme oturumu katılımcının dikkat süresinden daha uzun sürerse, eğitim tasarımcısı işini iyi yapmamış demektir. Hiç kimsenin dağınık bir metinden veya sonu gelmeyen PowerPoint sunumlarından bir şeyler öğrenebileceğini düşünmüyoruz. Her dakikanın önemli olduğu ve katılımcının dikkat süresini giderek daha da kısaldığı dinamik bir dünyada yaşıyoruz. İyi bir şey olsun ya da olmasın, bu durdurulamayacak ve eğitim & gelişim uzmanlarının uyum sağlaması gereken bir değişimdir. Kullanıcı, ilerleme ve öğrenme temposunu kendi yeteneklerine ve zamanına uyarlayabilmelidir. Mikro öğrenme metodolojisi, eğitim programını her biri 3-4 dakikadan uzun olmayan oturumlara böler. Bu, kullanıcının işe gitmek için otobüs yolculuğu yaptığı sırada bile en yoğun programa uymasını sağlar.

5. Mobil ve Kolay Erişilebilir

İşe gitmekten bahsetmişken, öğrenmek veya çalışmak için kalabalık bir otobüste bir dizüstü bilgisayar açmak iyi bir fikir değildir. İş yerinde bir bilgisayarın önünde oturmak da öğrenmenin en teşvik edici yolu değildir. E-öğrenme içeriğine hareket halindeyken, mola sırasında veya evde akıllı telefon veya tablet aracılığıyla erişmek, kullanıcılara öğrenme için en iyi zamana karar verme esnekliği sağlar. Çoğu kullanıcı, en etkili olacağını düşündükleri anda öğrenmeye karar verecek ve buna o anda ihtiyaç duyduklarını düşüneceklerdir. Mobil öğrenme, bugün e-öğrenme içeriği oluşturmada en çok aranan özelliklerden biridir.

6. Oyunlaştırma

E-öğrenmeyi daha etkileşimli ve kullanımı ilginç hale getirmek için en iyi çözüm, içeriği oyunlaştırmaktır. PDF dosyaları veya slaytlar arasında gezinmek etkileşim değildir. Kullanıcının daha fazla etkileşimi ve katılımı, içeriği daha kolay anlaşılır hale getirir. Ek olarak liderlik tablosu, yorumlar veya profil düzenleme gibi sosyal yön de eklerseniz, e-öğrenme kullanıcıların birbirleriyle etkileşime girdiği sanal bir sınıf atmosferi alır. Sonuçta eğlence de önemli bir husustur.

Sonuç

İnteraktif videolar, günümüz kullanıcılarının eğitim ihtiyaçlarına en iyi cevap verebilecek yaklaşımların başında gelir. Dikkat eşiği kısa olan çalışanlar geleneksel eğitimden kolayca sıkılır ve eğitim hedefine ulaşamaz. Bu nedenle kullanıcının da eğitime dahil olmasını sağlamalısınız. Bunun da yolu interaktif videolardan geçiyor.

Siz de interaktif videoların dünyasında kendinize yer edinmek için bu alanda yıllardır tecrübe sahibi MediaRubic ile iletişime geçebilir, çalışan profilinize en uygun interaktif videoları kurumsal eğitiminize dahil edebilirsiniz.

İlginizi Çekebilecek Makaleler