• İletişime Geçin
  • merhaba@mediarubic.com
sosyal medya

Mikro Öğrenme Oluşturma Rehberi

Mikro Öğrenme Oluşturma Rehberi

Mikro öğrenme nedir? Ne kadar faydalı? Mikro öğrenme tabanlı eğitimler oluşturmak için izlemeniz gereken adımlar neler? Mikro öğrenme modülleri ne kadar sürmeli? Bu yazıda yukarıdaki sorulara cevap bulacağız.


Mikro Öğrenme Nedir?

Şöyle bir senaryo düşünelim: Bir sorununuz var, soruna acil çözüm arıyorsunuz. Elinizdeki kaynaklardan birisine bakmaya başladınız ve size çok karışık geldi. Sorununuza çözüm bulamadınız. Bu durumda yapabileceğiniz en mantıklı şey, o kaynağı bırakıp size en çabuk çözümü sağlayacak kaynağa yönelmek, değil mi?

Mikro öğrenmenin bize yardım etmek için devreye girdiği yer tam da burası. Önce mikro öğrenmenin ne olduğundan kısaca bahsedelim.

Mikro öğrenme, her biri kendi öğrenme hedefine sahip kısa modüllere ayrılmış içerik sunarak eğitim sağlamayı amaçlayan bir yaklaşım. Hedefe odaklı bir yaklaşım olması, konuyla ilgili direkt bilgi vermesi ve ek kaynağa ihtiyaç duyulmaması, mikro öğrenmeyi yukarıdakine benzer bir eğitim senaryosu için mükemmel hale getiriyor.

Mikro öğrenme, kullanıcıların potansiyel sorularına hızlı bir şekilde yanıt vermeyi amaçlayan eğitim programı tasarımını benimser. Öğretim tasarımcıları, mikro öğrenme sayesinde bilgileri anlaşılması kolay bir şekilde iletmeye odaklanır. Böylece bir yandan kullanıcı tarafından kolayca kavranan bilgiler, diğer yandan da bilgi boşluğunu kapatır.

Yani mikro öğrenme, kullanıcının bilgi boşluğunu kapatmak için bilgiye hızlı bir şekilde ulaşmasına yardımcı olur.


Mikro Öğrenme Ne Kadar Etkili?

Peki mikro öğrenmeyi eğitim yaklaşımı olarak bu kadar etkili kılan şey ne? Daha iyi anlamak için profesyoneller ve Z kuşağından gençler olmak üzere iki farklı senaryoyu ele alalım. 

İlk olarak profesyonellerle başlayalım. Ortalama bir insan, mevcut zamanının sadece %1’ini uzmanlık alanına yönelik eğitime ayırır. Böylesine kısa zamandan bahsederken, bir çalışanın kapsamlı eğitim programlarına çok fazla zaman ayırmasını beklemek anlamsızdır.

Öte yandan, yeni nesil bireyleri, özellikle Z kuşağını da unutmamak gerek. Ortalama 8 saniyelik bir dikkat eşiğine sahip Z kuşağının pasif bir şekilde oturarak uzun bir eğitim programına katılmasını beklemek ütopyadır.

Bu nedenle her iki durumda da yalnızca mikro öğrenme yaklaşımı herkesi kapsayacak türden eğitim sunabilir.


Mikro Öğrenme Tabanlı Eğitim Nasıl Tasarlanır?

Mikro öğrenmeye dayalı eğitim modülleri oluşturmak için birçok adımı dikkatlice tamamlamanız gerekir. Şimdi bu adımların ne olduğuna daha yakından bakalım:


1. Adım Hedef Kitlenizi Tanımlayın

Yapmanız gereken ilk şey hedef kitlenizi açıkça tanımlamak. İyi tanımlanmamış birden fazla kitleye hitap edecek bir eğitim oluşturmaya çalışıyorsanız büyük ihtimalle eğitim başarısız olacaktır.

Mikro öğrenme, bilgi boşluklarını hızlı bir şekilde kapatmayı amaçlayan bir eğitim şekli olduğu için, kesinlikle gerekli olmayan her tür içeriği kaldırmanız gerekir. Bunun için de hedef kitlenizi iyi tanımalısınız.


Peki ne yapmalısınız?

İçeriği analiz ederken, bilgi boşluğunu kapatmak için gerekli olmayan tüm bilgileri kaldırın. Mikro öğrenme yaklaşımında “yararlı” bilgileri çıkarmalı, sadece “en gerekli” olanları eğitimde tutmalısınız.


Adım 2 – Eğitim Programını Kısa Öğrenme Modüllerine Ayırın

Hedef kitlenizi tanımladıktan sonra kapsamlı eğitimi kısa süreli daha küçük modüllere ayırmanız gerekir. Uzun eğitimler aşırı bilişsel yüke yol açar. Mikro öğrenme ise bu uygulamanın tam tersini savunur. Her modül hedefe yönelik farklı bilgiler sunmalıdır. Böylece, her bir modülde kullanıcı “Acaba bu eğitimde bana yönelik ne var?” sorusunu kendine sorar ve eğitimi tamamlamaya hevesli olur.


Peki ne yapmalısınız?

Eğitim programını modüllere bölerek her modülde kullanıcıların belirli bilgi/beceri boşluklarını kapatmalısınız.


Adım 3 – Modüllerin Birbirinden Bağımsız Olmasını Sağlayın

Her modül, belirli bir öğrenme hedefine ulaşmak veya bilgi boşluğunu kapatmak için önceki modüllerin tekrar edilmesini gerektirmeden anlaşılabilir olmalıdır. Her modül, diğer modüllerden bağımsız, farklı bilgiler içermelidir.


Peki ne yapmalısınız?

Yalnızca tek bir modüle dayalı aktiviteler oluşturmalısınız. Kullanıcıların önce diğer modülleri tamamlamasını gerektiren aktiviteler oluşturmamalısınız.


Adım 4 – Eğitim Programının Yapısını Belirleyin

İçeriğiniz için basit, mantıklı bir yapı seçmelisiniz. Her modül birbirinden ayrı olmalıdır.  Fakat modüller sırayla birleştirildiğinde öğrenme deneyimine derinlik kazandıran genel bir eğitim programı oluşturmalılardır.


Örnek

Duolingo’yu ele alalım. Duolingo, her biri birkaç dakikadan az süren, birbirinden bağımsız eğitim modülleri sunar. Bu modüller birleştirildiğinde yüzlerce saat sürer ve eksiksiz bir öğrenme deneyimi oluşturur.


Peki ne yapmalısınız?

Eğitim programının yayınlanmadan önceki son halini gözden geçirmeli veya gözden geçirmesi için bir meslektaşınıza danışmalısınız. Onlara veya kendinize bilgi akışının mantıklı olmadığını sormalısınız.


Adım 5 – Modüllerin Başlığını Açıklayıcı Olacak Şekilde Belirleyin

Kullanıcı, modülün başlığını okuyarak içeriğini kolayca anlayabilmelidir. İçeriğin anlaşılabilir olmasını sağlarken çok uzun başlıklardan kaçınmalısınız. Başlığı olabildiğinde kısa tutarken “Acaba bu eğitimde bana yönelik ne var?” sorusuna da cevap vermelisiniz.


Örnek

“Sınır yönetimi” adlı bir eğitimi “Kişisel ve profesyonel yaşam arasındaki sınırları belirlemek” olarak değiştirilebilir. İlk başlık, kısa olmasına rağmen, eğitimin tam olarak ne hakkında olduğunu iyi tanımlamayan bir başlık.


Peki ne yapmalısınız?

Eğitim programının yayınlanmadan önceki son halini gözden geçirmeli veya gözden geçirmesi için bir meslektaşınıza danışmalısınız. Onlara veya kendinize bilgi akışının mantıklı olmadığını sormalısınız.


Bir Mikro Öğrenme Modülü Ne Kadar Sürmeli?

Mikro öğrenmede bir modülün ideal süresi yaklaşık 5-8 dakikadır. Uzmanlara göre, bir mikro öğrenme modülü 10 dakikadan fazla sürmemelidir. Bu şekilde, kullanıcılar eğitime olan ilgilerini kaybetmeyecek ve eğitime daha az zaman harcayarak kendilerini geliştirmeye devam edeceklerdir.

Son olarak mikro öğrenmenin herkese uyan bir çözüm olmadığını da belirtmek gerek. Eğitimin hedef kitlesinin içerik hakkındaki bazı temel bilgilerden yoksun olduğu durumlarda bilgilerin kapsamlı şekilde sunulması tercih edilir. Hedef kitle analizinde kullanıcıların önceden eğitim konusu hakkında bilgi sahip olmadıklarını belirlediğiniz durumlarda içerik sunmak için klasik, daha ayrıntılı bir yaklaşım seçmeyi düşünmelisiniz.

İlginizi Çekebilecek Makaleler